Aşırı aktif mesane kadınları tehdit ediyor! Ani idrar yapma isteği en tipik belirtisi

Aşırı Aktif Mesane Sorunu ve Belirtileri

Erkeklerde 65, kadınlarda 45 yaş sonrası görülüyor

Aşırı aktif mesane, mesane kasının ani ve şiddetli kasılması sonucu ani idrar yapma isteğiyle birlikte tuvalete gitme durumu olarak tanımlanıyor. Özellikle çay, kahve, sigara ve alkol gibi alışkanlıkların artmasıyla giderek daha sık görülen bu durum, her yaşta ortaya çıkabilmekle birlikte erkeklerde 65 yaş sonrasında yüzde 30’a, kadınlarda ise 45 yaş sonrasında yüzde 40’a yükseliyor. Üroloji uzmanlarına göre her 5 kadından 2’sinde aşırı aktif mesane sorunu yaşanmaktadır.

Ani idrar yapma isteği en tipik belirtisi!

İdrarın böbrekler tarafından üretilip mesanede depolanması sırasında, idrar miktarından bağımsız olarak mesane kasılarak idrar hissi oluşturur. Bu his genellikle ertelenir ancak aşırı aktif mesanede idrar yapma isteği o kadar şiddetli olabilir ki kişi tuvalete ertelenemez ve idrar kaçırabilir. Ani idrar yapma isteği, sık sık (günde 8’den fazla) idrara çıkma, gece uyanmaları aşırı aktif mesanenin tipik belirtilerindendir.

Kahve ve çay tüketimine dikkat!

Aşırı aktif mesanenin pek çok sebebi olabilir. Uzmanlara göre, pelvik kaslarının zayıflaması, östrojen hormonunda azalma, idrar yolu enfeksiyonu, aşırı kilo, bel fıtığı, parkinson hastalığı ve nörolojik rahatsızlıklar gibi durumlar aşırı aktif mesanenin ortaya çıkmasına neden olabilir. Kahve, çay, alkol, sigara ve fazla kafein içeren içeceklerin tüketimi de bu sorunu artırabilir.

Önce nedenleri araştırılıyor!

Hekime başvuran hastalardan, aşırı aktif mesaneye neden olabilecek etkenler üzerinde durulur. Teşhis için idrar analizi, ultrasonografi ve diğer görüntüleme yöntemleri kullanılabilir. Ürodinami adı verilen bir tetkik ile mesanenin çalışma şekli incelenerek tedavi sürecine yön verilir.

Yaşam alışkanlıklarını düzenlemek şart!

Aşırı aktif mesane sorununun tedavisinde ilaçlar ve yaşam alışkanlıklarının düzenlenmesi önemli rol oynar. Sigara ve kafein tüketiminin azaltılması, sıvı alımının düzenlenmesi, kabızlığın giderilmesi, egzersiz yapılması gibi adımlar sorunu hafifletmede yardımcı olabilir. Ayrıca, pelvik kaslarının güçlendirilmesi ve idrar yapma eğitimi de tedavi sürecine olumlu etki edebilir.

Related Posts

Takma kirpik kullanımında göz sağlığına dikkat! Yapıştırıcıları alerjiye yol açabiliyor

Takma kirpik yapıştırıcıları ve kirpik kıvırma aletlerinin mikropların çoğalmasına neden olabileceğini de dile getiren Saç Bakımı ve Güzellik Hizmetleri Programı Başkanı Öğr. Gör. Birgül Erbaş, takma kirpik ve kirpik kıvırıcı kullanımı konusunda önemli uyarılarda bulundu.

En zorlu tedavilerden birini Brezilyalılar çözdü: Tuhaf görünmesine rağmen sonuçları çok başka

İnsanlık tarihi boyunca yanık tedavisi, tıp dünyasının en zorlu alanlarından biri oldu. Bu ihtiyaca çözüm arayan Brezilyalı bilim insanları ise, doğanın sunduğu eşsiz bir kaynaktan ilham aldı: balık derisi.

Bir lokması alerjiyi tavan yaptırıyor! Yediklerimiz polenleri hareketlendiriyor

Birçok alerji hastası için mevsim değişikliği sadece hava durumunda yaşanan bir farklılık değildir. Hapşırma, öksürme, tıkanıklık ve daha fazlası dahil olmak üzere bir dizi rahatsız edici semptomu da beraberinde getirdiğinden zorlayıcı bir dönemdir. Havadaki polenler başta olmak üzere bir dizi değişiklik alerjik reaksiyonları kötüleştirebilir. Mevsimsel alerjiler için bir tedavi olmasa da, alacağınız bazı önlemler iltihabı yönetmenize ve semptomları azaltmanıza yardımcı olabilir. Hangi yiyeceklerden kaçınmanız gerektiğini bilmeniz daha az alerjik atak geçirmenize yardımcı olabilir. İşte kaçınmanız gereken yiyecekler!

Yeterince dinlenemiyorsanız bu 3 yöntem sizi kısa sürede toparlayabilir

Günümüzün yoğun temposunda birçok kişi, yeterince uyusa bile kendini dinlenmiş hissetmiyor. Sürekli yorgunluk, düşük enerji ve odaklanma problemleri hayat kalitesini ciddi şekilde etkileyebiliyor. Uzmanlara göre, doğru yöntemlerle vücudu ve zihni kısa sürede toparlamak mümkün.

Sosyal medya bizi hipnotize ediyor

Sosyal medyanın genç yaşlı demeden hemen herkesi saatlerce esir aldığına dikkat çeken Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz ’’Alışkanlık ötesi bir durum yaşıyoruz. Bu yeni çağın dijital hipnozu’’ diyor.

Yaşanan depremler çocuklarda travmaya neden olabilir

Türkiye’de yaşanan depremler, çocuklarda travmalara sebep olabiliyor. Uzmanlar, deprem gerçeğini çocuklara doğru şekilde anlatmanın yaşanabilcek korkuyu en aza indirebileceğini belirtti.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir