Türkiye’de Sanayi Şirketlerine Yüksek Kredi Baskısı
Fitch Ratings tarafından yapılan açıklamaya göre, Türkiye’deki sanayi şirketleri, 2025 yılında da yüksek kredi baskısı altında olmaya devam edecek. Ekonomik büyümenin yavaşlaması, sıkı kredi koşulları, yüksek borçluluk oranları ve azalan nakit akışları sektördeki riskleri artırıyor. Fitch, makroekonomik koşulların kötüleşmesi durumunda yeni not indirimlerinin gündeme gelebileceğini belirtti.
Fitch Ratings’in Türkiye’ye yönelik araştırma notu, Türk lirasındaki değer kaybının, ithal girdi maliyetlerini artırarak döviz borç yükünü ağırlaştırdığını vurguluyor. Ayrıca yüksek enflasyonun, satın alma gücünü düşürdüğü ve iş gücü maliyetlerini artırarak fiyat baskısı oluşturduğu belirtiliyor. Bu durum, Türkiye ve AB’ye satış yapan tüketici odaklı şirketleri olumsuz etkiliyor, özellikle Arçelik (BB-/Negatif) ve Vestel (B-/Negatif) gibi firmaları zorluyor.
Belirsiz para ve maliye politikaları, faiz oranlarındaki dalgalanmalar ve sermaye kontrolleri ise iş ortamını tahmin edilemez hale getiriyor. Avrupa’da büyümenin yavaşlaması ve yüksek faiz oranlarının tüketici harcamalarını sınırladığı göz önünde bulunduruluyor. Çinli üreticilerin artan rekabeti ve reel olarak değer kazanan lira da ihracatçıları zorluyor, iç talebin daha da baskı altında kalmasına sebep oluyor.
Sektördeki birçok şirketin net borç/FAVÖK oranının 2025 yılında %3,8’e yükselmesi bekleniyor. Düşük faaliyet nakit akımları ve artan işletme sermayesi ihtiyacı borçlanmayı artırıyor. Negatif veya zayıf serbest nakit akımlarının kısa ve orta vadede devam etmesi bekleniyor.
Refinansman ve likidite riskleri, özellikle kısa vadeli borçları yüksek olan ve ‘B’ kategorisinde bulunan şirketler için artıyor. Ancak birçok firma, yerel bankalarla ilişkilerini sürdürerek iç piyasada kısa vadeli borçlarını çevirebiliyor.
Sektörel olarak, döviz bazlı sözleşmeleri veya enerji fiyatlarını yansıtabilen şirketler, örneğin Limak (B+/Durağan) ve Çimko (B+/Durağan) avantajlı konumda. Ancak emtia ve enerjiye duyarlı firmalar, örneğin Şişecam (B/Negatif), küresel fiyat oynaklıklarından daha fazla etkileniyor.
Makroekonomik, talep ve kaldıraç risklerinin artması veya fonlamaya erişimin zorlaşması durumunda, 2025 yılında Türk sanayi şirketleri için daha fazla derecelendirme baskısının olası olduğu belirtiliyor.